150'likler, Takrir-i Sükûn ve İzmir Suikastı
Mustafa Kemal, 1923’te kurulan yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin başına geçtiğinde laik ve modernleşmeci bir milli Türk kimliği inşası sürecini başlatmıştı. Ancak bu süreç bir iktidar mücadelesini de içeriyordu. Yeni rejim muhalefeti nasıl susturacak, vizyonunu nasıl pekiştirecekti? Kısa, ama olaylı bir dönemi inceleyen Cumhuriyetin Kuruluşunda İktidar Kavgası, bu çok önemli yıllarda yeni rejimin muhalefetle başa çıkmak için başvurduğu başlıca üç siyasi ve hukuki manevraya odaklanıyor ve iktidar mücadelesinin yeni devletin biçimlenmesine nasıl katkıda bulunduğunu inceliyor. Dr. Özoğlu çalışmasına, I. Dünya Savaşı’nda kaybeden tarafta yer alan Osmanlı İmparatorluğu’nun kaderini beklediği 1918 yılıyla başlıyor. Mustafa Kemal’in ilk amaçlarını ve vizyonunu, ayrıca yeni rejimin muhalefeti bastırabilmesini sağlayan olaylardan 1925 Kürt ayaklanmasını irdeliyor. İktidar kavgası ve sonuçları 1927 yılına kadar izleniyor; bu tarihte artık yeni rejim bütün muhalefeti sindirmiş, yeni Türkiye Cumhuriyeti laik ve modernleşmeci bir Batı devleti olarak ortaya çıkmıştır.
"Dr. Özoğlu 1920’lerin başında Türkiye’de tek parti diktasına geçişin çok ilginç bir anlatımını sunuyor. Bu dönemin geçmiş tarihyazımı asla eleştirmeyen bir övgüyle malul olduğundan yazarın titiz yaklaşımı takdire değer.”
Prof. Dr. Mete Tunçay, Bilgi Üniversinesi, İstanbul.
"Hakan Özoğlu orijinal belgeleri, tanıklıkları ve anıları dikkatle inceleyerek Kemalist cumhuriyetin kuruluş yıllarını yeni ve eleştirel bir bakış açısıyla sunuyor. Bu parlak çalışma, henüz kırılgan Kemalist rejim ile muhalefet grupları arasında 1926’da doruğuna çıkan iktidar mücadelesinin gerçek bir iktidar inşa süreciyle el ele ilerlediğini göstermektedir. Modern Türkiye araştırmalarına bu çok önemli katkı 20. yüzyıl otoriter rejimlerinin dinamikleriyle ilgilenen birçok bilim insanının kuşkusuz ilgisini çekecektir.”
Prof. Hamit Bozarslan, Ecole des Hautes Etudes en Sciences Sociales, Paris