Bu kitapta, çağdaş Amerikan edebiyatının önde gelen temsilcilerinden Ray Bradbury’nin karşı-ütopyanın klasikleri arasında yerini almış bulunan eseri Fahrenheit 451 çeşitli açılardan inceleniyor. 20. yüzyılda yaşanan toplumsal, ekonomik ve siyasal düş kırıklıklarının yansıması olarak popüler bir edebî tür hâline gelen “karşı-ütopya”, incelemenin odak noktası. Kitapta, ilkin karşı-ütopyanın genel özellikleri üzerinde duruluyor. Ardından, Fahrenheit 451’in yazıldığı tarihsel atmosfer ve yazarı bu tarzda yazmaya yönelten etkenler irdeleniyor. Simgesel, eğretilemeli ve şiirsel bir dil kullanımının yanı sıra, yapılan edebî göndermeler ile alıntılar, eseri diğer karşı-ütopya örneklerinden ayıran özellikler olarak ele alınıyor. Son olarak Fahrenheit 451, Marksizm’in farklı akımlarından gelen kuramcıların ve düşünürlerin geliştirdikleri kavramlar ve terimler kullanılarak karşı-ütopya bağlamında değerlendiriliyor.
Yarım yüzyıldan daha uzun bir zaman önce yazılmasına karşın, Fahrenheit 451’de betimlenen toplumsal panoramanın günümüz ileri kapitalist toplumlarıyla neredeyse bire bir örtüşmesi onun önemini göstermektedir. Kurgu ile Gerçek Arasında Totaliter Bir Dünya Fahrenheit 451, bu önemli metnin kaygılarını belirleyerek çözümleyen özgün bir çalışma.