Eserleri 40'tan fazla dile çevrilmiş ve bütün dünyada milyonlarca okura ulaşmış B. Traven efsanesi Ölüm Gemisi'yle geri dönüyor!
Pasaportunu kaybeden ve Amerikalı olduğunu kimseye kanıtlayamayan bir denizci, bir ülkeden diğerine sürülür. Ta ki tayfasını toplumun "en altındakilerden", hatta idam sehpasında son nefesini vermek üzere olanlardan toplayan bir ölüm gemisinde iş bulana dek.
Okyanusun dalgalarında sürüklenen gemi, namıdiğer Yorikke, belirsiz bir rotayı takip ederken birer gölgeye, yaşadıklarından bile şüphe edilen varlıklara dönüşen tayfası, sığınmak zorunda kaldıkları bu demirden hapishanenin kendilerine bir de mezar olmaması için direnir. Umut, karada unutulmuş bir hayalet gibi dolaşır kamaraların arasında.
Ölüm Gemisi, Dante ve Balzac'ın komedyalarına bir yanıt olarak yeni bir insanlık durumu ortaya koyuyor: Bürokrasinin imal ettiği kimliksiz, pasaportsuz "hiçkimseler", yalnızca kapitalist sistemin öğütücü makinesinde işe yaramaktadırlar, ama birer insan değil, o makinenin motorunun yakıtı, kömürü, ateşi olarak.
Yaşamı sırlarla dolu B. Traven'in hikâyesiyle paralellikler taşıyan, kendisi de göçmenlik ve kimliksizlikle ilgili benzer koşullar altındayken hapishanede yazmaya başladığı Ölüm Gemisi, Adalet Cimcoz'un yetkin çevirisiyle yeniden Türkçede...