Yeryüzünde insanların faydalanabileceği kaynaklar sınırlı, oysa insan ihtiyaçları sınırsızdır ve mevcut kaynaklar da ne yazık ki insanlar arasında ne eşit ne de adil bir dağılıma sahiptir. Ekmek, adalet ve özgürlük çeşitli coğrafi, dini ve siyasi nedenlerden dolayı dünyanın farklı coğrafi bölgelerinde, aynı coğrafyada ama farklı siyasi sınırlar içinde, aynı bölgedeki farklı toplumsal katmanlar arasında ve hatta aynı toplumsal katmandaki farklı bireyler arasında hiçte adil olmayan bir dağılıma sahiptir. Bu ayırım öylesine belirgindir ki insanların bazıları semizlikten bir diğer bazıları ise açlıktan ölürler.
Bu kitap şu teori üzerine kurgulanmıştır: Turizm sektörü doğru politikalar ile yönetilirse zenginden fakire doğru bir gelir akışı yaratarak, yeniden paylaşıma aracılık edebilir. Aslında değişen tercihler de bunu kolaylaştırmaktadır. Turizm lüks, konformizm ve tüketim çılgınlığı sarmalından kurtarılırsa, doğa temelli, çevre ile uyumlu, sürdürülebilir politikalar ile yerel ve küçük yatırımcıya desteği esas alan teşvik uygulamaları ile bölgelerin alternatif turizm kaynakları harekete geçirilerek, gelir ve istihdam sorununun çözümüne katkı sunabilir.
