“Bu dördüncü kalp krizi. Toplamda on stent oldu; içine takılan yabancılar. Azap dolu bu dünya cangılında. Bu sonsuz acı son bulsun diye ölmek isterken ölüm onu yine kabul etmedi. O karanlık kucağına almadı onu. Şiir kokmadı bu defa nevresimler. Yabanıl, ürpertici gölgeler vardı yalnız duvarda; şekilden şekle giren. Avuçlarının aylası kalmadı. Efsunlu düşler çekip gittiler. Tükenmiş boşluğundan boşluklar çıkıyordu. Havanın gölgeli hiçlikleri, loş boşluklarla karışıyordu. Nefeslendiği düşlerin buğusu kalmamıştı. Çekip gitmiştiler kaidesiyle. Kılık değiştirmişti duyguları…”