Tarihi millî bilincin kaynağı olarak gören Yılmaz Gürbüz, romanlarında Türk tarihinin çeşitli devirlerini konu almıştır. Romanlarının siyasi arka planında II. Göktürk Devleti’nden Büyük Selçuklu Devleti’ne; Anadolu Selçuklu Devleti’nden Eyyûbî Devleti’ne; Osmanlı İmparatorluğu’ndan Türkiye Cumhuriyeti’ne kadar geniş bir tarih aralığı mevcuttur. Romanlarında ele aldığı tarihî devrin sosyal ve siyasi olaylarını romanlarının arka planına titizlikle yansıtmıştır.
Romanlarının sonuna “Yararlanılan Kaynaklar” bölümünü eklemesi, eserlerini tarihin yazılı kaynaklarını dikkate alarak yazdığını göstermektedir. Ayrıca birçok romanına dâhil ettiği eserini yazma zamanına ilişkin bilgileri okuyucuyla paylaşması da yazdıklarında yazılı kaynaklarca sabit tarihî verilere sıkı sıkıya bağlı olduğunu kanıtlar niteliktedir. Yılmaz Gürbüz’ün bir yazar olarak öne çıkan yönü, yazılı kaynaklara dayanan tarihî veriler ışığında romanlarını kurgulaması ve anlattığı olay zamanından sapmadan olayları tarihî gerçeklere bağlı kalarak kaleme almasıdır. Yılmaz Gürbüz’ün romanları
bu yorumlar ışığında dikkate değer bir nitelik taşımaktadır.