Hukuk, suç ve ceza alanına olan ilgim, Türkiye’de ilk defa 2005 yılında uygulanmaya başlayan Probasyon (Denetimli Serbestlik) Sistemi içerisinde Sosyolog ünvanıyla çalışmaya başlamamdan itibaren yeni bir boyut kazandı. Türkiye’de bu sistemin pratikte ilk uygulayıcıları arasında olmam ve sistemin geliştirilmesi aşamalarında bazı roller üstlenmem, sistemin Türkiye’ye uygunluğu ve pratikte uygulanması ile ilgili problemlere daha yakından şahit olmamı sağladı. Avrupa’daki örnekleri incelenerek Türkiye şartlarına uyarlanmış bu yeni kurumsal yapı, fazlasıyla idealize edilerek uygulanmaya başlandığı için, her yönüyle yeniden üretilmeye ve tümüyle yenilenmeye ihtiyaç duymaktaydı. Teorik anlamda sistem için üretilmiş çeşitli uygulamalar, pratik aşamasında birçok aksaklıkla karşılaşmaktaydı. Sistemle ilgili bende ilk beliren sorunsallarla birlikte, sistemi Türkiye için yeniden üretme ve daha uygun hale getirme fikri, kurumda çalıştığım dört yıldan fazla bir süre devam etti. Bu çalışmanın konusunu belirleyen Probasyon sistemi, böyle bir sürecin eseri olarak ortaya çıkmıştır. Türkiye’de ceza adalet alanını, sosyolojik bakış açısı ile ele almayı amaçlayan bu çalışma, bu alanda büyük oranda eksikliği duyulan tartışmalara katkı sunmayı amaçlamaktadır.