Dr. B. dudaklarını ısırdı; masanın altında topuklarını giderek artan bir huzursuzlukla yere vurduğunu fark ettim ve iç dünyasında anlam veremediğim şeylerin oluşacağı vehmiyle ben de mani olamadığım bir sinir harbine sürüklendim. Gerçekten de sekizinci hamlede ikinci bir olay nüksetti. Büyük bir sabırsızlıkla bekleyen Dr. B. sinirlerine daha fazla hâkim olamadı; yerinde ileri geri sallanmaya ve farkında olmadan parmaklarıyla masaya vurmaya başladı. Czentovic, ağır köylü kafasını bir kez daha kaldırdı.
Satranç, efsanevi novellalardan biri olarak edebiyat tarihine geçerken Stefan Zweig, her zamanki gibi zaaflarının esiri olmuş insanlara açıyor bu eserini de. Czentoviz isimli satranç şampiyonu ve kaderin zorlamasıyla bir satranç dehasına dönüşen Doktor B.’nin kaçınılmaz kapışması, bir gemide vuku bulurken köreltilmeye çalışılan hastalıklı zayıflıklar siyah ve beyaz olarak okurun önüne seriliyor. Ne kazanan ne kaybeden vardır Zweig’ın dünyasında.