Bu çalışma, fantastiğin kökenlerine inerek mitolojik, arkeolojik, teolojik, kültürel ve tarihsel uzantılara eğilmiştir. Tanrı-insan-doğa üçlüsünün bozulmuş dengesinin yeniden kurulabilmesinin, muhayyilenin kökenlerine inmekle mümkün olacağını savunan bu çalışma, mitolojinin teoloji ile olan bağını da gözler önüne sermektedir.
Doğu dünyasının, bugüne kadar folklor biliminin “masal” kategorisine hapsedilmiş muazzam zenginlikte bir muhayyile birikimi mevcuttur. Bu çalışma, hem Batı’nın hem de Doğu’nun bu alandaki birikiminin kökenlerine inerek ortak insanlık mirasının benzer argümanları yarattığını gözler önüne sermektedir.
Doğu mitolojisinin kadim köklerine inerek, Budha öncesi Hint epik destan dönemi, İslam öncesi Orta Asya anlatıları, Zerdüşt İran sözlü edebiyatı, tasavvuf öğretilerinin birikimi konularında alanın fantastikle bağlantısı kurulmuştur. Fantastiğin Doğu algısındaki izdüşümlerinin kökenlerine inilmeye, mitolojinin derinliklerinde, tarihin ürettiği efsanelerin, sözlü anlatıların, yazılı muhayyile birikiminin metafizik alana kayan noktalarına odaklanılmaya çalışılmıştır.