Deleuze’ün her durumda yenilikçiliğiyle ayırt edilen felsefe tarihi, sinema, resim, edebiyat ve politika üzerine eserleri hakkında yapılan incelemelerin sayısının giderek artmakta olduğu kuşkusuz. Yine de, Deleuze'ün kavramsal yaratımlarının dayandığı çok çeşitli kaynakların, bir şekilde karanlıkta kaldığı ve henüz keşfedilmeyi beklediğini de teslim etmek gerekiyor. Elinizdeki kitap, öncelikle Deleuze’ün mirasının bu zengin kuramsal arka planını gündeme taşıyor. Kitabın önde gelen Deleuze yorumcuları tarafından kaleme alınmış her bir bölümü, Deleuze’ün mirasındaki kilit bir figüre adanmıştır. Deleuze’deki Platon, Duns Scotus, Leibniz, Hume, Kant, Hegel, Marx, Tarde, Riemann, Freud, Whitehead, Heidegger, Klossowski, Simondon ve daha pek çokları üzerine bu derinlikli bölümler, Deleuze’ün labirenti içinde sürekli farklılaşmakta olan patikalara işaret etmektedir. Elbette bu yüzden okuyucu kendini bir değil birçok Deleuze’le yüz yüze bulacaktır. Yalnızca ideal bir Deleuze ya da Deleuze ideali değil de bir “İdea” olarak Deleuze’le…