İnsanlık tarihinin en eski ilişkilerinden ve suçlamalarından biri olan zina, yüzyıllar boyunca kocanın karısı üzerinde egemenlik hakkına, Tanrıya, evlilik kurumuna, aileye ve topluma karşı işlenmiş bir suç olarak kabul edilmiş ve cezalandırılmıştır. Birçok batıl inanç gibi, yüzlerce yıl genelde erkeğin üstünlüğüne nasıl inanılmışsa, evlilikte de kocanın ayrıcalıklı olduğuna inanılmış ve bu nedenle zina da, aynı uzun zaman diliminde erkeğin mülkiyet hakkına tecavüz sayılarak, kocanın, babanın ya da erkeklerden mürekkep aile mahkemesinin, daha sonra da devletin cezalandırdığı bir "kadın suçu" olmuştur. Aynı dönemde, erkeğin zinadan dolayı cazalandırılma sebebi ise, evli kadınla cinsel ilişkiye girerek, kadının tabi olduğu erkeğin egemenlik alanına ve aile şerefine müdahale etmesidir.