Tasarıma ilişkin kavramlar bile henüz tartışmalıyken, sınai mülkiyet hakkı olarak tasarımların kaynaklarda genellikle hukuki yönden ele alındığı ve farklı alanlardan uygulayıcılara hitap edemediği görülmektedir. Son yıllarda artan başvurular sebebiyle, sağlıklı ve yeterli bir biçimde inceleme yapılabilmesinin yanı sıra, başvuru sahiplerine de yol gösterici kılavuzlara ihtiyaç duyulduğu açıktır. Bu sayede başvuruların eksiksiz ilerlemesi sağlanabilecek ve tescil belgesi süreci de hızlandırılmış olacaktır.
Mevcut ihtiyaçlar ve eksiklikler gözetilerek, mevzuattan başlanarak oluşturulan bu serinin 4. Kitabı olan “Tasarım” cildinde yalnızca tasarım başvurusunda uyulması veya yapılması gerekenler değil, aynı zamanda oluşabilecek hatalara ilişkin olarak öngörüler de paylaşılarak, başvuru sahiplerine rehberlik etmek ve sürecin akıcı bir biçimde ilerlemesi amaçlanmıştır. İşbu çalışma çerçevesinde, mehaz düzenlemelerle ortaya çıkan farklılıklara da değinilmiş ve Kurum uygulamaları çerçevesinde okuyucuya katkı sağlayabilecek öneri ve değerlendirmelerde bulunulmuştur.