Küçük kız neden dayısını çok seviyordu? Aralarındaki iletişim kopukluğu ilk ne zaman başlamıştı? Kemal, yeşil pardösüyü ilk gördüğünde neler hissetti? Pardösünün başına açtığı işlerden nasıl kurtuldu? Pırıl pırıl parlayan kadife kutusuyla bir zamanlar çok şık bir şeker dükkânının vitrinini süsleyen şeker kutusu, neden çöpe atıldı? Orada başına neler geldi? Babasının ona her "köftehor" deyişinde küçük çocuk neden iki gözü iki çeşme ağlamaya başlıyordu? İçinde esen suçluluk fırtınaları ne zaman dindi? Tüm bu soruların yanıtları Hüsnan Şeker’in okurken güldüren, gülerken düşündüren öyküleri içinde gizli!