“Gidelim buradan. Senin masumiyetini, bilgelik zamanlarından kalma sırları, dünyanın bütün sabahlarını yanımıza alıp da gidelim.”
Tarık Tufan yüreğimize ve zihnimize dokunan kelimelerle şehirde akıp giden hayatı anlatıyor; aşka inananların, yorgun düşenlerin, geride kalanların, kırılgan ruhların hikâyelerinden söz ediyor.
Acısı dinmeyen yaralara karşı iyiliğin, gökyüzünden gelen kutlu sözlerin, merhametin tesellisini hatırlatıyor.
Bir romancının şehre, hayata, insanlara bakarken tuttuğu, çarpıcı ve bir o kadar da kalbe dokunan notlar.
Tükenmeden ve ruhumuzu tüketmeden, kalbimizi arındıracak sözlerin peşine düşen güçlü bir anlatı.
“Yavaşça dokun yaralarıma. Yavaşça. Annesi dün ölmüş çocuklara dokunurcasına şefkatle. Bin yıllık mushafın sayfalarına nasıl dokunursa insan, öyle dokun.”