Gandhi’ye kendi halkı tarafından verilen “Mahatma” adı, “yüce ruh” anlamına geliyordu. O, Hindistan’ın ruhani lideri, babası, kurtarıcısıydı. Yaşadığı coğrafyanın kadim inançlarına sevgi ve bilgeliği katıp harmanlayarak yarattığı sistem, sadece Hindistan sınırları içinde takip edilmedi, nihayetin de o, “evrensel varlığa sahip olan”dı. Evreni kucaklamak da en az onun kadar büyük bir sevgi ve acıya sarılmak demekti.
Aynı zamanda gerçek bir Hint milliyetçisi olan Gandhi, Hindistan’ın İngiltere sömürgesinden kurtulması için büyük bir çaba sarf etmiş, kötülüğü bertaraf etmenin tek yolunu “şiddet içermeyen direnişte” görmüş ve zamanının çok ötesindeki bu tavrı, bir hücreye kapatılmasıyla taçlandırılmıştı.
Kendi tabiriyle, kelebeği, gökyüzünün kozadan daha güvenli olduğuna inandırmak” istemişti.
Yaşamı boyunca idealist düşüncelerden etkilenen Romain Rolland, 1924 yılında yayımladığı Gandhi Umudun Direnişi’yle, tek silahı sevgi olan bu büyük ruhani lidere namlu doğrultan, engebeli ve kanla yıkanmış bağımsızlık mücadelesini anlatmaktadır.
