İnsan, gerçek mutluluğun, kendi içinde olduğunu ancak bazı gereçkleri gördükten ve yüzleştikten sonra bilebiliyor. Yaşadığını zannederken, gerçekte yaşamadığını görebiliyor. İnsan, gerçekten insan olmayı ve gerçek mutluluğu, ruhsal huzurun da kendi gönlünde bulunduğunu ancak bazı olaylardan sonra idrak edebiliyor.
İnsan, gerçek mutluluk ve huzurun, iç dünyasının keşfi ile olabileceğini, sadece Allah
inancını tam olarak bilmekle olacağını, Allah inancının vermiş olduğu gerçek huzuru ve gerçek mutluluğu yaşarken görebiliyorsa, yaşadığını ve gerçekten nefes aldığını biliyor demektir.