Almanya'da çeşitli ödüller kazanan, çağdaş Türkçe edebiyatta olduğu kadar Almanca edebiyatta da sağlam bir yeri olan Aras Ören, Tuhaf Hikâyeler'de karakterleriyle ve yazmanın halleriyle bir tür oyunun içinde buluyor kendini. Belki edebi bir günah çıkartma, belki yeniden özlemle bir karşılaşma...
"Bu hal benim başıma sık sık gelir: birisinin gene kulağıma yeni bir hikâye fısıldamasını bekliyordum, içim içime sığmayarak, taze bir heyecanla. Hele şu son günlerde yerimde duramaz olmuştum...
Böyle bir fısıltı beklemenin garip bir cilvesi var, yaklaştığını hissedersin, her an kulağın kiriştedir, ama ne zaman geleceğini katiyen bilemezsin. Sakin ve hazırlıklı bir ânında da gelebilir, seni zor durumda bırakacak en olmadık bir zamanda da. Ama mutlaka gelirdi. En azından şimdiye kadar böyle olmuştu."
Bu kez biraz daha farklı olacak... Merakla okuyacaksınız.