Alexis Warren ruhunu satmasını bekleyeceğiniz son insandı. Halihazırda tatlı bir erkek arkadaşı, muhteşem bir dostu ve kötü bir ruhtan kurtulmuş, iyileşmekte olan bir kız kardeşi vardı zaten. Kız kardeşi Kasey’nin bir kulübe katılıp yeni arkadaşlar edinmesi Alexis’i hem endişelendiriyor hem de rahatlatıyordu.
Gün Işığı Kulübü’ndeki kızların hızla şapşal ve anti-sosyal tiplerden aşırı güzel ve popüler tiplere dönüşmeleri biraz garipti tabii. Ama geçen sene bu tür olaylar yüzünden başlarına gelenlerden sonra Kasey tekrar doğaüstü şeylere bulaşıyor olamazdı, değil mi?
Eh, Alexis yakın bir zamanda bunun cevabını alacak ve kızların iyi bir ruh olan Aralt’a yemin ettiklerini öğrenecekti. Kasey’nin durumu düzeltebileceğini pek de güvenmeyen Alexis ve en yakın dostu Megan, kulübe katılarak olayı araştırmaya karar vermişlerdi. Bu amaçla asi kıyafetlerinden ve pembe saçlarından feragat eden Alexis, yeni sıradan görüntüsünün getirdiği zerafet ve başarının bağımlısı olacaktı.
Çok geçmeden Alexis kulübe neden katıldığını bile unutmuştu. Yani, kendisine şimdiye kadar çok yardımcı olan ve karşılığında ufacık iyilikler isteyen Aralt’ı yok etmek için olamazdı ya?
“Lanetli Kızlar, beni nefis bir şekilde ürküttü. Son sayfayı çevirdiğimde tek düşündüğümden şey ‘fazla, fazla ve daha fazla’ydı!”
—Heather Brewer, New York Times çoksatanı The Chronicles of Vladimir Tod serisinin yazarı
“Genç edebiyatı hayalet hikâyelerinden hoşlanan okurlar bu kitabı ellerinden bırakamayacak.”
—Publishers Weekly
“Dozunda korku, gerilim ve aşk ile sayfaları hiç durmadan çevireceğiniz, umut vadeden bir ilk roman.”
—Booklist