Bir gece Ulya köyü baskına uğrar ve tüm köylüyü öldürür. Çiğdemli köylüleri kendi aralarında fikir ayrılığına düşer. Bazılarına göre bu baskını Armanlı köyü sakinleri yapmıştır ve sıra kendilerine gelmeden, Armanlı’ya saldırmaları gerekmektedir. Köyün ileri gelenlerinden Hüseyin Ağa bu fikri reddeder. Ona göre yüzyıllardan beri komşu olarak yaşadıkları Armanlı köylüleri bu fenalığı yapmış olamazlar. Ancak Hüseyin Ağa’nın büyük oğlu Aksak Osman babası gibi düşünmemektedir. Ona göre bir an önce harekete geçmeli ve kolay lokma olmayacaklarını düşmanlarına göstermelidirler. Bir gece kararını verir ve babasından habersiz iki arkadaşıyla birlikte Armanlı köyüne gözdağı vermek için yola çıkar.
Artık hayat, her iki köy için de hiç bir zaman eskisi gibi sıradan olmayacak, rüzgar ekenler gitgide bir fırtınaya doğru sürükleneceklerdir.