Bu yıllarda ilk defa bir hükümet askeri muhtıraya karşılık verdi, ilk defa siyaset kendi alanını savundu. İlk defa iktidarda ki bir partiye kapatma istendi, ilk defa yargı bu kadar yargıdan uzaklaştı, ilk defa cumhurbaşkanlığı seçimi bu denli rejim sorununa dönüştürüldü. İşte bu kitaptaki röportajlar bu yılların eseridir; hukuk skandalları, siyaset biliminin katli, demokrasi zaferleri, büyük coşkular, büyük çöküşlerin yaşandığı zamanlarda 'Aslında neler oluyor?' sorusunun karşılığıdır. Bu röportajlar İstanbul-Ankara-İzmir üçgeninde, daha çok da Ankara-İstanbul hattında gerçekleşti. Ülkenin aktüel siyasi sosyolojik meselelerinin tartışıldığı konuşmalar gösteriyor ki ülke hala İstanbul-Ankara gerilimi üzerinden yönetiliyor. Ancak bu sefer Ankara'nın entelektüel kalelerinin zannedilenden daha özgürlükçü olduğunu söylemekte yarar var. Haliyle bu kitap'da İstanbul-Ankara hattında oluşmuş bir Türkiye gerçeğinin yansıması niteliğinde.