Yapı Kredi Yayınları, Nâzım Hikmet’le birlikte toplumcu şiirin önemli temsilcilerinden olan İlhami Bekir Tez’i yıllar sonra tekrar edebiyat gündemine taşıyor. İlhami Bekir şairliğinin yanı sıra 1944 ve 1984 yıllarında basılan “Taşlıtarla’daki Ev” romanıyla da tanınıyordu. 1965 yılında kendi olanaklarıyla bastırdığı “Herhangi Bir Roman Kitabıdır” ise büsbütün kayıptı. YKY, bu unutulmuş romanları yeni önsözlerle birlikte tek ciltte toplayarak yeni okurlarıyla buluşturuyor.
İlhami Bekir’in edebiyatımızdaki yerinin bir kez daha belirlenmesini sağlayacak özellikler taşıyan her iki roman da günümüz okuruna çok şey söylüyor. İkisinin de kurgusu, içeriği ve anlatımı yenilikçi. İkisinin de dili rahat, şiirsel ve samimi. İkisinin de içeriği siyasal, tarihsel, toplumsal çilelerin ipleriyle örülü.
“Taşlıtarla’daki Ev” romanında İlhami Bekir iki dünya savaşı arasında kalan kuşağın siyasal, toplumsal, kültürel sorunlarını bugün artık büyük bir nostalji duyulan dönemin İstanbul’u içinde lezzetli bir Türkçeyle adeta resmediyor. Yazarın kaleminden çıkma bir önsöz ilk defa bu baskıda gün ışığına çıkıyor.
“Herhangi Bir Roman Kitabıdır” ise 1950’li yılların dünyasından kesitler veren, emperyalizmi Cezayir işgali, demokrasiyi 27 Mayıs ihtilali çevresinde sorgulayan, Türkiye’nin ve Ortadoğu’nun toplumsal durumunu kültürel boyutlarıyla ele alan son derece ilginç bir kitap. Bu kitabın “roman” olarak görülüp değerlendirilmesindeki zorluklar göz önüne alındığından başına değerli akademisyen Mustafa Kurt’un kapsamlı bir makalesi konuldu.