Yasak bir takıntı
Sarsılmaz bir aile sadakati
Üç ölümcül sınav
Biyolog Callie Peterson, araştırma projesi için nadir görülen bir mantarı toplamak üzere ormanın derinliklerine yaptığı yolculukta, bir fae geçidine düşerek kendini tehlikeli derecede dengesiz ve bir o kadar yakışıklı Unseelie Fae prensinin kollarında bulur. Prens, onun bir biyolog değil, insanlar tarafından kendisini öldürmek için gönderilmiş bir suikastçı olduğunu düşünür ve onu kendi diyarına hapseder. Farkında bile olmadan ona karşı giderek takıntılı olmaya başlar.
Prens Mendax, kendi diyarından olmayan bu sefil suikastçı insanı görene kadar, içinde hiçbir zaman nefretten başka duygu barındırmamıştır. Kızın güzelliği, zihnine acımasızca yapışmış bir parazit gibidir. Unseelie kraliyet ailesi bir insana dokunmak yerine yanmayı tercih edecekleri bir gelenekten gelse de Prens bu kızın pürüzsüz tenini hissetmek için can atar. Bu çok tehlikeli bir arzudur. Eğer kızı yok etmezse, Prens kendini yok etme riskiyle karşı karşıya kalacaktır.
Prens Mendax, Callie’den kurtulmak zorundadır ama aynı zamanda halkını eğlendirmesi de gerekir. Bu yüzden onu üç ölümcül sınava davet eder. Callie eğer hayatta kalırsa, özgürlüğüne kavuşacaktır.
Peki ya kalamazsa?