Ben seni görmeden önce sen beni gördün. Bir kız: Gemma, havalimanında, ailesiyle tatile çıkmak üzere. Gözlerinde öyle bir bakış vardı ki… Bir adam: Ty, salaş, bronz tenli, olgun görünümlü, nedense tanıdık, gözleri buz gibi mavi. Sanki beni istiyormuşsun gibi. Kız ailesinden uzaklaşıyor. Bir anlığına. Adam onun kahvesinin parasını ödüyor. Ve içine ilaç atıyor. Hem de çok uzun süredir. Gemma ne olduğunu anlamadan Ty onu alıp götürüyor. Kumlara ve sıcağa. Boşluğa ve kimsesizliğe. Hiçliğe. Ve onu sevmesini bekliyor.
Kurbanın, kendisini kaçırana yazdığı bir mektup olan Keşke Senden Nefret Edebilseydim Gemma’nın hayatta kalmaya dair ümitsizlik dolu öyküsü. Gemma’nın bedenini çalan Ty, genç kızın içinde çığlık atan tüm içgüdülere rağmen kalbini de çalmayı başarabilecek mi?
“Yıldırımın tüm gerilimi, gök gürültüsünün tüm dehşeti. Büyüleyici, korkutucu ve güzel bir kitap.”
-John Marsden
“Duygusal açıdan çok saf bir macera. Hapsedilmeye ve ilişkilerin gücüne dair müthiş bir öykü.”
-Publishers Weekly
“Sarsıcı, yürek burkucu ve bir o kadar güzel.”
-School Library Journal