Kürar: i. Felç olma hali, curare; hareket edememe ama hissetme, refleks gösterememe. ii. Güney Amerika’da avcıların oklarına sürdükleri felç edici zehirli bitki. iii. Kızılderililerin kullandığı zehirli ok atan boru. iv. Kasların asetilkolin reseptörlerinin bloke olması.
Sesler, söylenceler, günah ve sevap. İnsandan insanlara doğru kötülüğün kokusu, nedir mutluluk? Bu dünyaya kan taşıyan kediler ve fareler. Saplantılar, bıkkınlıklar, kör jilet, sahildeki viyolonsel, baldıran otu.
Melike Uzun, iyilikle kötülüğün, vefa ile nankörlüğün, hoşgörü ile horgörünün hikâyelerini anlatıyor. İç içe geçen ve kalp kanatan hayatlar.
Kürar, kederli bir kelebek gibi geziniyor koyu karanlığın içinde