“Hakikat diye bir şey belki yok hayatta. Ama kelime o kadar güzel ki varmış gibi sanki hakikat, arada bir tutunuyoruz bu kelimeye. Tutunuyoruz ve düzeliyoruz ve düzeltiyoruz ve sırtımızı bu kelimenin ya da hakikatin kendisine dayayıp şarj oluyoruz. Allah ile bir olup sıfırdan yaşamaya koyulurcasına bir şeyler oluyoruz. Daha güçlü yok oluyoruz böylelikle. Hakikatin darmaduman ettiği hayallerimiz için itina ile mezarlık arıyoruz. Hayallerin de gömüldüğü bir mezar! Nerededir?”
Süleyman Unutmaz’dan Fena, Köpeklerin Kalbi ve Süleyman’ın Kitabı’ndan sonra edebiyatın ve yazının damarlarına yapılan yolculuklarla dolu yazılar. Aşktan, memleketten, taşradan, gençlikten, edebiyattan, hayallerden ve hakikatten söz etse de yazılarının muhatabı Güzellik ve Zaman. Yaşamak ve ölmek için ihtiyaç duyulan kelimeler ve sonsuzluk her sayfada yeniden başlıyor. Ve bitmiyor. Yalnızca Edebiyat’ın dindireceği ruhlara...