Uluslararası düzeyde mal-hizmet alımı ve satımına konu olan dış (uluslararası) ticaret, iç ticaretten farklılıklar göstermektedir. Dış ticaretin finansmanı geniş anlamda üretimden satışa, hatta bedellerin tahsili aşamalarını da kapsayan bir süreci içine almakta, ilgili kredi ve teşvik politikaları, ödeme yöntemleri, sevkiyat şartları, dış ticaretin iç ticaretten farklı yanlarını oluşturmakta ve iç ticarete göre daha riskli hale getirmektedir. Nitekim dış ticarette meydana gelen rekabet neticesinde ihracatçı, satışlarını arttırmak için tanımadığı pazarlara girmekte ve satışlarını bu pazarlarda vadeli olarak gerçekleştirmek durumunda kalmaktadır. Bu ise ihracatçının bazı risklerle karşı karşıya kalmasına neden olmaktadır. Şöyle ki; alıcıyı (ithalatçıyı) yeterince tanımayan ihracatçı, bir yandan alacağını tahsil edememe gibi bir ticari riskin altına girmekte, bir yandan da satışlarını vadeli olarak gerçekleştirdiği için finansman ihtiyacını yeterince karşılayamamaktadır. Bu şartlar, ihracatçının akreditif gibi geleneksel yöntemlerden ayrılmasını zorunlu kılmaktadır. Bundan dolayı kredili mal satın almak isteyen ithalatçılar ile riski en az düzeyde tutmak suretiyle kredili mal satmak isteyen ihracatçıların taleplerini karşılamak amacıyla para kazanmaya yönelik kuruluşların yer aldığı bir finansman yöntemi olan forfaiting işlemi ortaya çıkmıştır.
Forfaiting işlemi, dünyada II. Dünya Savaşı’ndan sonra uygulanmaya başlanmış olan bir dış ticaret finansman yöntemidir. Bu finansman yöntemi, ülkemizde 24 Ocak 1980 Ekonomi Kararlarından itibaren uygulamaya başlanmış olmakla birlikte, yeterince yaygınlaşamamıştır. Fakat bu, işlemin hukuki boyutlarının sistemli bir şekilde incelenmesi ihtiyacını ortadan kaldırmamaktadır. Tarafların irade serbestisi sınırları içinde bir forfaiting sözleşmesi akdetmeleri her zaman mümkündür. Böyle bir sözleşmenin tarafı olmasa da bir Türk ithalatçının temel ihracat sözleşmesinin borçlusu olarak böyle bir sözleşmeden dolaylı olarak etkilenmesi de mümkündür. Zira böyle bir durumda devredilen alacağın borçlusu durumundadır.
Bütün bu nedenlerle işlemin ülkelerarası boyutu, çeşitli hukuk düzenlerinin uygulanmasını gerektiren karmaşık yapısı tarafımızdan incelemeye değer görülmüştür. Bu anlamda olmak üzere, forfaiting işleminin sözleşmesel boyutu ve hukuki niteliği, tarafları, taraflar arasındaki ilişkiler ve bu ilişkilerin hukuki nitelikleri, bu işlemin hukukumuzda ve diğer hukuk düzenlerinde düzenleniş biçimi, konu ile ilgili temel problemleri oluşturmaktadır. 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nun 4. maddesinde forfaiting, bankaların faaliyet konuları arasında sayılmakla birlikte, Türk literatüründe konuyu hukuki açıdan inceleyen eserlerin yok denecek kadar az sayıda olması da bizi bu çalışmayı yapmaya iten nedenlerin başında gelmektedir. Bu çalışma ile bu konudaki mevcut boşluğu doldurmayı ve Türk hukuk literatürüne katkı sağlamayı amaçlamaktayız.
Forfaiting sözleşmesi sadece ihracatçı-forfaitist ile forfaiter arasında yapılan bir sözleşme olmakla birlikte, forfaiting bir bütün olarak ithalatçı, aval veren veya garantörün de dahil olduğu kompleks ilişkilerden oluşmaktadır. Bu nedenle forfaiting işleminin tam olarak kavranması için tüm bu ilişkilerin de hukuki yönleriyle irdelenmesi zorunludur. Bu bakımdan çalışmamızda borçlunun borcu ödememesi halinde forfaitist’in garanti sorumluluğu olup olmadığı, alacağın senede bağlanmış olması halinde kimlerin kimlere hangi def’ileri ileri sürebileceği, alacağın senede bağlanmamış olmasının def’i sistemleri bakımından farklılık yaratıp yaratmayacağı, işlemin kompleks yapısının, hukuki niteliğinin tayininde ne gibi sorunlara yol açacağı, bu konu ile ilgili Türk ve yabancı hukuk düzenlerinde ne gibi benzerlik ve farklılıkların olduğu vb. sorunları irdeleyerek çözüm bulmaya çalışacağız.
Tez üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, forfaiting işleminin tanımı, işleyişi, işlevleri, yararları, Türkiye ve dünyada tarihsel gelişimi ve aşamaları incelenecek ve işlemin benzer hukuki kavramlarla karşılaştırılması yapılacaktır. İkinci bölümde forfaiting işleminin konusu olan senet alacakları ve defter alacakları ayrıntılı bir biçimde incelenecektir. Üçüncü ve son bölümde ise taraflar arasındaki ilişkiler ve özellikle forfaiting sözleşmesi üzerinde durulacaktır.
İşlemin bir finansman yöntemi olması muhasebe, işletme gibi pek çok bilim dalının incelenme konusu içine girmesine yol açmıştır. Ancak biz çalışmamızda forfaiting işleminin finansal yapısı, muhasebeleştirilmesi gibi konulara girmeyip işlemi sadece hukuksal boyutları bakımından inceleyeceğiz. Ayrıca forfaiting işleminin kompleks yapısı hukuki bakımdan alacağın devri, garanti sözleşmesi, senetlerde def’i sistemleri, aval, garanti sorumluluğu, akreditif, banka garantileri, leasing alacakları gibi birçok konuyu da içine almaktadır. Ancak bu konuların her biri ayrı bir tez konusu olabilecek genişliktedir. Bu nedenle söz konusu kavramların sadece çalışmamızı ilgilendiren genel niteliklerine değinilecek, ayrıntılı açıklamalar yapılmayacaktır.