Adalet olmadan barış, bağışlama olmadan da adalet olamıyorsa barış da ancak istendiği taktirde sağlanabilmektedir. Birilerinin savaşı başlattığı gibi birilerinin de barışı başlatması gerekmektedir. Macar atasözünün de dediği gibi barışın boş koltuğuna şeytan oturur. Barış inşası sadece tekrar çatışmaya dönmeyi önlemek amacıyla barışın sağlamlaştırılması ve sürdürülebilir hale getirebilecek çalışmaların yapılması mıdır? Barış inşası çalışmalarının gerçek içeriği, hangi amaç ve çıkarlar için uygulanacağı ve daha da önemlisi kimin barışına öncelik verileceği konusu gözetilmemeli midir? Oysa barış inşası, barış yapmak ve barışı korumak gibi konsept ve uygulamaların yanında aslında bizlere çok daha ileriye dönük ve kapsayıcı bir çerçeve sunmaktadır. Elinizde bulundurduğunuz bu çalışma, barış inşası kapsamında kullanılan kavramlardan yola çıkarak barış inşası analizi, çatışma sonrası inşa gibi kavramlar üzerine yoğunlaşmakta ve barış inşasının güvenlik ve siyasal yeniden inşa, sosyo-ekonomik yeniden inşa, savaş-sonrası adalet ve uzlaşı boyutlarını değerlendirerek literatürde çok önemli bir boşluğu kapatmaktadır. Türkiye için önemli bir konuyu akıcı bir dil ile okuyucularımızla buluşturduğumuz bu çalışma, sadece barış üzerine çalışanlar için değil, aynı zamanda Uluslararası İlişkiler’e yönelik çalışma veya öğrenim yapan her kişinin kütüphanesinde bulundurması gereken bir kitaptır. İngiltere’de Coventry Üniversitesi’nin Barış ve Uzlaşma Çalışmaları Merkezi’nin Direktörlüğünü yürüten ve aynı zamanda İngiltere merkezli Stratejik Araştırma ve Analiz Merkezi (Centre for Strategic Research and Analysis) CESRAN’ın Başkanlığını da yapan Prof. Dr. Alpaslan Özerdem, 20 yılı geçen bir sürede Afganistan, Bosna-Hersek, El Salvador, Kosova, Lübnan, Liberya, Filipinler, Sierra Leone, Sri Lanka, Nijerya ve Türkiye gibi silahlı çatışmadan etkilenmiş ülkelerde çok sayıda araştırma ve uzmanlık projeleri üzerinde çalıştı. Uzmanlık alanı; barış inşası, insani yardım müdahale politikaları, afet yönetimi, güvenlik sektör reformu, eski militanların topluma kazandırılması, savaş sonrası barış ve devletin inşası olan Özerdem ayrıca dünyanın değişik yerlerinde bulunan çatışma bölgelerinde ulusal ve uluslararası kuruluşlar için de bilirkişi olarak aktif rol aldı.