Büyük İskender’in fetihlerini takip eden üç yüz yılda, Adriyatik’ten Himalayalar’a uzanan geniş coğrafya, Doğu ve Batı kültürlerinin kaynaştığı olağanüstü bir küreselleşme dönemine sahne oldu. Bu öyle bir dönemdi ki Kıbrıslı bir Yunan filozofu ilk elden edindiği bilgilere dayanarak Brahmanların diniyle Yahudilerin dini arasında mukayeseler yapıyor, Aşağı Tuna’dan gelen bir Kelt, Mısır’da hüküm süren Makedon kralının ordusunda paralı asker olabiliyordu. Yunanca konuşan toplulukların kitlesel göçleriyle birlikte, Yunan dilinin kullanım sahası Nil Nehri’nden Ceyhun’a, İndus Vadisi’ne kadar yayıldı. İskender’in fethettiği toprakları bölüşen krallıklarda yüzlerce yeni şehrin kurulduğu bu çağda siyasi yapıda olduğu kadar sanatta ve bilimde de yeni gelişmeler yaşanıyor, İskenderiye’deki âlimler dünyanın çevresini ölçerken öncü denizciler Hint Okyanusu’nu ve Batı Afrika kıyılarını keşfe çıkıyordu. Peter Thonemann bu kitapta, yazıtlar, papirüsler, sikkeler, şiirler, sanat eserleri ve arkeolojik kalıntılardan derlediği bilgiler ışığında, Büyük İskender’in ölümünden (MÖ 323) Mısır’daki Ptolemaios Krallığı’nın Roma
egemenliğine girdiği tarihe (MÖ 30) kadar olan dönemde Helenistik dünyanın zengin tarihini ve kültürünü derli toplu bir biçimde mercek altına alıyor. Peter Thonemann, Oxford Üniversitesi’nde antikçağ tarihi profesörüdür
