53 yaşında, iyi eğitimli, mesleğinde başarılı, güzel, şık, elegan, varlıklı bir kadın...
Bir gün öyle bir olay olur ki, isyan bayrağını çekmekten başka çıkış yolu bulamaz. Ve dışarıdan bakıldığında rüya gibi görünen yaşantısını, çok azımızın cesaret edebileceği bir açık yüreklilikle masaya yatırır. Dilek Tok, onu tanıyanların sarsılmaz zannettiği dünyasını ışık hızıyla yıkarken, nefes nefese yaşadığı bu müthiş yüzleşme sürecini bizlerle paylaşıyor.
Alabildiğine şeffaf ve sansürsüz...
Meral Tamer
Dilek Tok'un "Yolculuğun Kimyası" isimli kitabını baskıya girmeden okuma imkânım oldu. Yaşadığı önemli olayları, bu olaylar ile ilgili değerlemelerini içeren yazılarındaki renkli anlatım, olaylara ve olaylardaki kişilere gönderme yaparak, ünlü düşünürlerden yaptığı alıntılar biraraya gelince ilgi ile okunacak bir kitap ortaya çıkmış.
Herkesin yaşamında karşılaştığı, çok kere sorgulamadığı, bazılarını büyüttüğü, bazılarını umursamadığı olayları Dilek Tok kendi bakış açısı ile değerlendirmiş. Ben yazdıklarından çok etkilendim.
Güngör Uras
İnsanın kendinden söz edebilmesi bir ayrıcalıktır, bunu yaparken doğru ölçüyü tutturabilmesiyse beceri gerektirir. Dilek bunu başarmış, ilgiyle okurken bana hak vereceksiniz.
Serra Yılmaz