DELİLİK İLE DÂHİLİK ARASINDA ÇOK İNCE BİR ÇİZGİ VARDIR; BİRİ UÇURUMA DİĞERİ KURTULUŞA SÜRÜKLER. ZİHNİN DİZGİNLERİ ELİNİZDEN BİR KEZ KAYDIĞINDA ORTAYA ÇIKAN ŞEY TÜM DÜNYAYI YERLE BİR EDER.
Mislina, adalet için verdiği savaşın kendisi dışında birçok insanı etkilediğini fark eder. Esaret olarak görüp taktığı yüzük, onu insanlığı kıyamete sürükleyecek bir planın ana merkezine götürür.
Pusula Teşkilatı'nın kanlı planlarının ardı sıra, gerçeklerle karışık bilinmeyenler yıkımı kaçınılmaz kılar. Güneş ise gökyüzünü kanlı ruhları temsil eden, daha önce görülmemiş bir renge boyar. Şimdi hem Mislina hem de tüm dünya için bir umut vardır; Kızıl Şafak, engin dağların ardından doğacaktır!
"Bu yolda, üzerimde kandan bir cübbeyle gelmiştim şeytanın eşiğine. Ya adaleti çekip çıkaracaktım ya da onların elinde soytarı olmaya göz yumacaktım.”