“Emile Gaboriau’nun ‘Ağa Takılmak’ romanı, 19. yüzyıl Paris’inin dondurucu soğuğunda, sefil bir otelin kiracılarının yaşamlarını mercek altına alıyor. Eser, otelin ev sahibesi Auvergne’li sert ve açgözlü bir kadının ve kocası M. Loupins’in hikayeleriyle başlıyor. Sadece minimum konaklama için maksimum kira elde etmeyi düşünen bu çift, otelde yaşayanların hayatlarına dair endişelerini de yansıtıyor. Yazarın usta anlatımı, okuyucuyu Paris’in alt tabakasının karanlık ve umutsuz dünyasına götürüyor. Otelin kiracıları arasında yer alan Paul Violaine, küçük Rose ve diğer karakterler, hayatta kalma mücadeleleri, sefalet ve yoksullukla boğuşmaları ile hikâyeye derinlik katıyorlar.
Roman, Rue de la Hachette’deki bu sefil hanın sakinlerinin yaşam mücadelelerini ve karşılaştıkları zorlukları gerçekçi bir şekilde ele alıyor. Gaboriau’nun detaylı betimlemeleri, dönemin Paris’inde yaşamın zorluklarını ve sosyal adaletsizlikleri okuyucuya hissettiriyor. ‘Ağa Takıldı’, sadece bir polisiye roman olmanın ötesinde, toplumun kenarında yaşayan insanların hikayelerini ve onların günlük hayat mücadelelerini anlatıyor. Eserdeki karakterlerin her biri, dönemin toplumsal yapısının bir yansıması olarak karşımıza çıkıyor. Bu eser, Emile Gaboriau’nun edebî ustalığını ve toplumsal meselelere olan duyarlılığını gözler önüne seriyor. ‘Ağa Takılmak’, 19. yüzyıl Paris’ini ve bu dönemin insanlarını anlamak isteyen her okuyucu için kaçırılmaması gereken bir roman.”