Kötülüğün mucididir insan, kötülüğün tek kaynağı…
Nedir insanı bu kadar büyük bir iştahla kötülüğün üreticisi, hamisi, sponsoru yapan şey?
Agresif ve istilacı bir karaktere sahip kötülüğün karşısında “pasif taşıyıcılarının” yüreğine hapsolmuş, yara bere içinde kalmış “iyiliğin iyileşmesi” ve kötülüğe egemen gelebilme gücüne kavuşması bir ütopya mıdır?
Biz insanlar, en ufak bir gribi bile hastalık olarak görüp anında müdahale ediyoruz da dünyamızı ve insanlığı bunca kasıp kavuran kötülüğü neden “acil müdahale” edilmesi gereken, dünyadaki EN yaygın pandemi olarak görmüyor ve bunun için gerekli tedbirleri almıyoruz?
“İçindeki Derin Sen” bizi içimizdeki kötülükle yüzleştirmekle birlikte aşk, para, doğa, insan, çocuk, kadın, akıl, ahlak, üretim, tüketim gibi pek çok konuyla ilgili çelişkilerimizi olay örgüsü üzerinden kaleme almaktadır.
Heyecanla , nefes nefese okuyacağınız bir roman.