Terk ettiği ülkesinde bir çocuk bakışı bırakmıştı...
Yaşamak zorunda kaldığı göçle bilgeleşen bir büyükanne ile içsel yolculuğunu paylaşan torununun Kura
Irmağı’nın şahitliğinde, iç içe geçen, birbiri içinde eriyen hikâyesidir bu.
Kura Irmağı, Kars ilinin batısında Allahüekber Dağları’nda doğar. Derelerin birleşmesiyle çoğalır. Gürcistan
topraklarına vardığında o da bilgeleşmiş, anaları emziren ak süt olmuştur artık. Bütün kültürleri, doğanın tüm
renklerine karıştırıp akmaktır amacı. Büyükanne Tamara ve daha ileride torunu Tatyuşka’nın sırdaşı olur.
Duydukları ile kimi zaman sert, kızgın, yılgın akar. Suları kızıla dönüşür, köpürür, taşar. Ta ki bir gün...