Çok kullandığınız bir ürünü hayal edin ve sonra sizin açınızdan o ürünün kalitesini belirleyen en önemli özelliğini düşünün. Örneğin bu bir cep telefonu için pilin ömrü olabilir. Peki size aynı marka ve model ürüne konan orijinal pillerin hiçbirinin birbirinin tıpatıp aynısı olmadığı söylense, hatta şansızsanız ömrü kısa bir pile denk geleceğiniz ve dolayısıyla 6-7 ay gibi bir süre kullanımdan sonra pilin ömrünün biteceği söylense ne dersiniz?
Üretici firmaların şansız müşterilere yapacakları ilk açıklama, genellikle bu durumun yanlış ya da yoğun kullanımdan kaynaklandığı yönündedir. Ancak size bir sır verelim. Tamamen aynı koşullarda kullanılan pillerin ömürleri arasında da ciddi farklılıklar ortaya çıkabilir. Bu tür farklılıklar beyaz eşya, elektronik eşya, otomobil gibi çok çeşitli ürünlerde ve bu ürünlerin çok çeşitli özelliklerinde karşımıza çıkar. Aynı model iki otomobilin motor ses yalıtımının aynı düzeyde olmaması, aynı model iki bulaşık makinesinden birinin düğmesinin kolay, diğerinin zor çevrilmesi gibi. Ayrıca bir tedarikçiden hammadde ya da yarı mamul alan bir firma için de aynı sıkıntılar geçerlidir. Bu farklılıklar ürünlerin tam tasarlandıkları gibi üretilememesinden kaynaklanır. Bu da ciddi müşteri memnuniyetsizliğine ve müşteri kaybına yol açar. Bu nedenle tüm sektörlerde, tasarıma daha uygun üretim yapmak için sistemli çalışmalar yapılmaktadır.
Bu amaçla yapılan tüm çalışmalar istatistiksel kalite kontrolü alanına girer. Bu çalışmaların ana konuları ürün özelliklerinin, teknik tabiriyle kalite karakteristiklerinin ölçümü, ölçümlerin istatistiksel olarak modellenmesi, analiz edilmesi ve bunların sonucunda tasarıma uygunsuzluğun nedenlerinin keşfedilmesi ve giderilmesidir. Bu çalışmaların günümüzde bazen toplam kalite yönetimi, bazen ISO 9000, bazen de altı sigma uygulamaları şeklinde gerçekleştirildiğini görürüz. Kitapta bu farklı kalite yönetim yaklaşımları ele alındıktan sonra istatistiksel kalite kontrolü için kullanılan yöntemler çeşitli sanayi uygulamalarıyla açıklanmaktadır.