Küçük şeyleri küçümsemek, bireyin kibirli olması ve varoluş sürecini tamamlayamamasıyla ilgilidir. Kibir; insani, sağlıklı ve mantıklı bir şey değil. Kibirli insan, küçük mutlulukları küçümseyen ve hor görendir. Aslında kibrinden dolayı güzel ve büyük bir mutluluğun varlığından bile habersizdir ya da bunu fark edemiyordur. Fakat zaman acımasız ve bilinmezdir. İnsan ne olduğunu bilmeli; çünkü yarın öbür gün hayat değişebilir ve fikirlerimiz de bu doğrultuda şekil değiştirebilir. İnsanın kendisine sunulanla yetinmesi, küçük şeyleri küçümsememesi mutluluk kaynağıdır. Bunu görmek için gözümüzdeki at gözlüğünü çıkarmalıyız ve kibrimizi yok etmeliyiz. O zaman yaşam; kalbinizin rehberliğinde daha keyifli, huzurlu ve neşeyle yol almanızı sağlayacaktır.
Değerli ve özel olduğunu fark etmelisin, üzüntü çemberine girip hayatı kaçırdığını unutma! Çünkü üzüldükçe, acı çektikçe dünya durur, hiçbir şeyin tadını çıkaramazsın. Hadi, çemberin dışına çık; zamanı yakala ve tadını çıkar!
Umut, şüphe, şans, bilgi, deneyim, dostluk… Yaşam, zaman akışı içinde kişide bir benliğe bürünür. Fakat bazen kolay değildir gerçek benlik ve korkularla yüzleşmek, bunları çözümlemek. Elbette cesaret gerektirir; cesaretliysen yüzleşir, iyileşirsin.