Binlerce yıl konargöçer yaşayan, çadırını toplayıp gittiğinde geride atlarıyla sürülerinin izinden başka bir şey bırakmayan bir medeniyet neden taşlara yazı yazsın? Orta Asya bozkırlarında kendini tabiatın bir parçası görüp taştan ve medeniyetten uzak duran pek çok milletin aksine Türkler, hem büyük imparatorluklar kurmuşlar hem de gelecek kuşakların bu dönemin dilini, dinini, devlet yönetimini, gelenek görenekleri ile sosyal hayatını daha iyi görüp anlamaları ve geçmişteki Türk devlet adamları ile halklarının yaptığı hatalara düşmemeleri için yazıtlar kazıtarak bizlere bırakmışlardır. Atalarımızdan bizlere kalmış en değerli kültürel miraslarımız arasında olan bengü (ebedi) taşlar, bir dönem tarihe yön veren Türklerin dil mirasının yanı sıra; düşünce, his, hayal ve öngörüleriyle gelecek kuşaklara tavsiyelerden oluşan hitabet türünün en önemli eserleridir. Bugünkü Moğolistan sınırları içerisinde adeta Türklüğün şahadet parmakları gibi dimdik ayakta duran bengü taşları okumak, taşların bizlere verdiği öğütleri derin derin düşünmek ve onları gelecek nesillere öğreterek onlardaki derin mesajları Türk çocuklarına aktarmak her Türk’ün milli vazifesidir.
İşte bu duygu ve hisler ışığında hazırlanan çalışmamızın giriş bölümünde Türk dilinin tarihî gelişimi ve yazıtlar hakkında bilgiler verilmiş, metinler ve açıklamalar bölümünde Köl Tégin, Bilge Kağan, Tuñukuk, Çoyr, Ongin, Köli Çor Bengü Taşları ile Hoyto Tamır I, II, III yazıtları ele alınıp incelenmiştir. Köl Tégin, Bilge Kağan ve Tuñukuk Yazıtlarının orijinal metinleri tarafımızdan Moğolistan Kültürel Miras Merkezine hazırlatılan üç boyutlu taramalara göre yapılmıştır; yazıttan kopan veya tahribattan dolayı okunamayan yerler Radloff atlasına göre tamamlanmıştır. I. ve II. Köktürk Devletlerinden kalan yazıtların metinlerinin verildiği bölümde satırların tıpkıbasımı, harf çevrimi, yazı çevrimi ve Türkiye Türkçesine aktarımı verildikten sonra her sözcüğün anlamı, kökeni verilmeye çalışılmış, yine okumada sorunlu olan sözcüklerin Türkologlar tarafından nasıl okunup anlamlandırıldığı tartışmalarına da değinildikten sonra, her sözcüğün tarihî lehçelerdeki seyri ile çağdaş lehçelere ait sözlüklerde bulabildiğimiz sözcüklerin çağdaş lehçelerdeki seyri de verilmiştir. Yine sözcükteki yapım ve çekim eklerinin art ve eş zamanlı seyirleri de gösterilmiştir. Elinizdeki kitap; sözcüklerin okuma tartışmaları, etimolojisi, art ve eş zamanlı seyirlerini verme bakımından şimdiye kadar yapılan çalışmaların en kapsamlısıdır. Türk Dili ve Edebiyatı lisans ve lisansüstü düzeydeki öğrencilerimizin kitaptan daha fazla yararlanabilmesi amacıyla yazıtlardaki bütün sözcükler ve bu sözcüklerin tüm türevlerinin kök-ek ayrımı yapılarak öğrencilerimiz dikkatine sunulmuştur.
Dizin bölümünde sözcüklerin gramatikal dizini ve anlamları verilmiştir.
Kitabın son bölümünde okuyucuların yazıtların metnini bütün halde görüp okuyabilmeleri için tıpkıbasım, harf çevrimi, yazı çevrimi ve Türkiye Türkçesine aktarımlı metinler karşılıklı verilmiştir.