“İnansak da inanmasak da tanrılara tapıyoruz,” yazmıştı Pessoa. Bir çoğu, insanın ya bir Tanrı’ya ya da putlara sahip olduğunu, üçüncü bir seçenek bulunmadığını gözlemlemiştir. Engels’se “Öyleyse ateizm de sizin dininiz,” sözünü tekrar tekrar işittiği için muhataplarının kafasızlığından yakınmayı tercih eder. Ben kişisel tercihimi Engels’ten değil, “Öyle anlaşılıyor ki daha uzun süre Tanrı’dan kurtulamayacağız, çünkü hala gramere inanmayı sürdürüyoruz,” diyen Nietzsche’den yana kullanacak ve burada (şimdilik gerçekliğe demeyeceğim, ama) insan düşünce ve algısının zorunlu yapısına dair aşılamaz bir şeyler bulunduğundan kuşkulanmayı sürdüreceğim. Ama kişisel tercihim çok da önemli değil, çünkü –yukarıda ifade etmeyi denedim– putlara ve tabulara karşı mücadele etmenin tıpkı karşılıklı saygı ya da ötekileştirmeme gibi, özgürlük ve emek gibi mutlak değerler olduğunu tekrar tekrar ve döne döne göstermek hiç de zor değildir."