Amerika Birleşik Devletleri eski başkan yardımcısı, hâlen Google ve Apple’da danışmanlık ve yöneticilik yapan Al Gore, hayatlarımızı ve dünyamızı felakete sürükleyecek bir krizin eşiğindeki bizleri bilince, sorumluluğa ve bilgilenmeye davet ediyor. Ülkemizde Uygunsuz Gerçek adıyla gösterilen belgeseliyle Oscar ödülü de alan Al Gore, başarılı siyaset ve iş hayatının merceğinden küresel önem arz eden bu durumun dünyanın her köşesinde hayatı nasıl tehdit ettiğini sade ve anlaşılır bir dille anlatıyor. Al Gore’un kişisel başarı öyküsünden yer yer izler taşıyan Tükenen Dünya, yadsınamaz hâle gelen çevre krizinin sosyal, ekonomik, politik ve felsefi yönlerini değerlendirirken bu krizin eşiğinde duran bizlere hayatlarımızı etkileyecek bu somut gerçekler karşısında bütünsel bir bakış açısı sunuyor.
Çevreye dair yirmi yılı aşkın çalışmalarından dolayı 2007 yılında Nobel Barış Ödülü’ne layık görülen Al Gore’un Tükenen Dünya’sı, kapsamlı yaklaşımıyla genel anlamda yetkin sorun çözümü modelleri inşa ediyor. İlgiyle okuyacağınız bu kitap, uygunsuz ancak kaçınılmaz bir gerçeklik olan küresel iklim krizi karşısında hepimize yol gösteriyor.
Küresel iklim değişikliğinin nedenleri ve olası sonuçları
Tarih boyunca gezegenimizde yaşanmış ekolojik değişiklikler ve medeniyet
Tüketim kültürünün dünyamız üzerindeki etkileri
Küresel ısınma ve iklim değişikliği karşısında bizlere düşen görevler
Dünyanın dört bir yanından örneklerle küresel iklim krizi gerçekleri
Uygarlığımızı; yapma çiçeklerden ve sahte çimden, klima sistemleri ve floresan ışıklardan, açılmayan pencerelerden ve hiç susmayan fon müziğinden, yağmurun yağıp yağmadığını anlayamadığımız günlerden, gökyüzünün hep aydınlık olduğu gecelerden, walkman ve watchmen’den, eğlencenin ördüğü kozalardan, mikrodalga fırında pişirilen dondurulmuş yiyeceklerden, kafein, alkol, uyuşturucu ve sanrılarla harekete geçen uyuşuk yüreklerden oluşan sahte bir dünya üzerine kurmuşuz.
Gelecek şu anda kapımıza dayanmış durumda. Yanılmayalım: Önümüzdeki kuşak bize iki soru soracak. Ya ‘neydi düşündüğünüz,’ diyecek, ‘niçin harekete geçmediniz?’
Ya da: ‘Bu kadar çok insanın çözülmesi imkânsız dediği bir krizi başarıyla çözecek ahlaki cesareti nereden buldunuz?’
Geleceğimiz için harekete geçme zamanı... Şimdi!