Emma Bovary, genç, hırslı ve tatminsiz bir kadındır. Taşrada süren yaşamına sığmayan tutkularla doludur. Evliliğini riske atan ilişkiler yaşadığı gibi sonu gelmez harcamalarıyla kocasının maddi ve manevi bütün değerini yok etmeye başlar. Ruhi açlığını gösterişle gizlediği bir yaşamı seçen Madam Bovary’nin hikâyesi, Flaubert’in romanda gerçekçiliği başlatan önemli bir eseri olarak edebiyat tarihine geçmiştir.
19. yüzyılın yeni değerlerini, edebiyatta gerçekliği ve evlilik gibi kutsal kurumları sorgulayan yapıt yayımlandığında oldukça ses getirmiştir. Yayımlandığı tarih olan 1857’de ahlaki değerlere aykırı görülen eser, değerini artırarak geldiği günümüzde bir klasik halini almıştır.