Batıyla ilk kez 1994 yılında karşı karşıya, yüz yüze geldim. İlk seyahatimi gizemli bir batı ülkesi olan İsviçre’ye yaptım. Bunu, Hollanda, Almanya, Fransa, Avusturya, Lüksemburg gibi diğer batı ülkelerine yaptığım seyahatler takip etti. Pek çok kez tekrarlanan seyahatlerimde edindiğim izlenimleri çok düzenli olmasa da günlükler halinde yazmaya başladım. Bu yazın eyleminde Üstüd Nuri Pakdil’in “Batı Notları“ başlıklı eseri benim için istikamet verici bir düşün, bir esin kaynağı oldu.