Türkiye kamuoyu Ermeni sorununa ilişkin ancak tek taraflı, resmi bir bilgilendirmeye sahip. 1915 yılında ne oldu sorusuna verilen yanıt ise; "soykırım olmadı", "karşılıklı bir çatışmaydı", "savaş hali vardı", "önce onlar saldırdı" biçiminde, yani olayın inkarından çok, nitelik ve niceliğini tartışmaktan ibaret.
Peki, karşı tarafın tezleri ne? Bu, Türkiye kamuoyunca hiç bir zaman ayrıntılı bir biçimde öğrenilemedi.
Aslında 1915 olayı halkın bilincinin derinliklerinde ağır yaralar açmış bir olgu. Gizli bir suçluluk duygusu yanında, "yine yaparız" anlayışı da sergilenebiliyor. Öte yandan Ermeni fobisi, resmi güçler tarafından da sürekli olarak kullanılıyor. İlgisiz olaylar bu konuya bağlanıyor, propaganda malzemesi olarak sürekli gündemde tutulmaya çalışılıyor.
Öte yandan azınlık düşmanı tavırlar da, bırakın özelleştirel bir tavrı, her bahane ile sergileniyor. Fransız araştırmacı Doktor Yves Ternon'un çalışması, nesnel bakışı ile, karşı tarafın soruna nasıl yaklaştığını Türkiye kamuoyuna sunma olanağını da sağlıyor.
Yeni tehcirlerin, tenkillerin, soykırımların, ulusal boğazlaşmalara meydan verilmemesi ancak; tarihin derinlikli bir sorgulanması ve kendi tarihimizle de soğukkanlılıkla hesaplaşmak ile mümkün. Yves Ternon'un sağlıklı bir tartışmaya yolaçması dileğiyle.