Gelenekselcilik ve Yirminci Yüzyılın Gizli Tarihi
“Gelenekselcilik” konusunun Türkiye’de yeteri kadar tartışıldığını dahası yeteri kadar bilindiğini söylemek zordur. Türkiye’de “Gelenekselci”ler tarafından yazılan kitapların çoğunun çevrilmiş olmasına rağmen, dinimistik bir hareket olarak Gelenekselcilik konusunda bilgimiz oldukça sınırlıdır. René Guénon, Frithjof Schuon ve Seyyid Hüseyin Nasr gibi Gelenekselcilerin ve daha az sayıda da olsa diğer Gelenekselcilerin kitapları Türkçeye çevrilmiş olmasına rağmen Gelenekselciler’in birbirlerine nasıl bir bağ ile bağlı oldukları, bunları besleyen büyük ve küçük damarların nerelere kadar uzandığı ve bunlardan ayrılan damarların uzantı noktaları konusunda yeteri kadar bilgiye sahip değiliz.
Tek tek Gelenekselciler hakkında kitap yazılmış ve bunların düşünceleri eleştirilmiş olsa da, yakın tarihimize ait bir olgu olmasına rağmen genel anlamda Gelenekselciliğin tarihi konusunda elimizdeki araştırma sayısı maalesef yok denecek kadar azdır. Mark Sedgvick’in doktora tezi olarak hazırlamış olduğu “Modern Dünya’ya Karşı” adını verdiği elinizdeki bu eser bu eksikliği önemli ölçüde giderebilecek niteliktedir.