Bir zamanların İstanbul’u ve azınlıklar, Ermeni meselesi ve Kıpçak kültürü, Puşkin ve ünlü Rus şairlerden Nazım Hikmet ile Necip Fazıl’a uzanan, hareketli, akıcı bir dönem romanı Haydarpaşa’dan kalkan Doğu Ekspresi’nin iki yolcusu… Hayatın sillesini yemiş ve engebeli yokuşlarda yürümek zorunda kalmış, yıllar sonra Erzurum’daki köyüne dönen Recep… Anna Karenina tutkunu, genç ve gizemli “Kara Kız”… Geriye dönüşlerle ilerleyen roman, Recep’in yanından hiç ayırmadığı, ana yadigârı bir semaverin yıllar içindeki öyküsü etrafında şekilleniyor. Bir zamanların İstanbul’u ve azınlıklar, Ermeni meselesi ve Kıpçak kültürü, Puşkin ve ünlü Rus şairlerden Nazım Hikmet ile Necip Fazıl’a uzanan, hareketli, akıcı bir dönem romanı Gönül Semaveri. “Gece derin düşünce zamanıdır. ‘Mahkûmlar uykularında gevşer ve gülümser’ derler. Rüyalarının riyasız ve çıplak olduğu söylenir. Parmak uçlarıyla çıplak bedenine dokunamasalar da rüyalarının çıplak ve ıssız olduğuna inanılır. Recep ıssız ve sessiz de olsa renkli bir rüya görmek ümidiyle uykuya dalacaktı.”