“Tanrı olduğunu iddia eden insanların çoğu ruh hastalıkları tedavisine gönderilir. Oysa diktatörler arasında kendini tanrı sanmak son derece yaygındır.”
Demokratik yollarla seçilmiş önderler her zaman hem muhalefeti, hem de kendilerini seçen halkı göz önüne alarak davranmak zorundadırlar ne yazık ki. Oysa diktatörlerin tümüyle bambaşka bir hareket alanı vardır. Can sıkıcı muhalif politikacılar ya da meraklı basın olmayınca insan politik ve özel hedeflerine erişmekte çok daha özgür davranabilir. Örneğin halka, basına ya da resmi kurumlara hiçbir açıklama yapmak zorunda olmaksızın devasa bir servet biriktirebilir; zaten pek çok diktatör de böyle yapar. Şayet birileri çok küstahlaşıp özel serveti açıklamaya kalkışırsa diktatör yasaları değiştirip bu tür davranışları suç kapsamına sokabilir.
Kitap, bu işin ustalarından seçilen örneklerle bir insanın nasıl diktatör olacağı ve bir diktatör olarak nasıl davranacağı konusunda kılavuz olarak hazırlanmıştır. Kitaptaki önerilere uyarsanız siz de unutulmaz bir diktatör olmak konusunda çok yol alabilirsiniz.
“Darbe sırasında radyo ve televizyonun denetimini hızla ele geçirmek önemlidir. Gücü ele geçirdiğinizde radyo ve televizyonda güç değişikliğini anlattığınız bir söylev yayınlanması gelenektir. Asla bir darbe olduğunu söylememelisiniz. Bunun yerine gücün ele geçirilmesine bir devrim, insan hakları için bir savaş ya da anayasal bir kriz nedeniyle düzenleme diyebilirsiniz.”