Doğan Kuban Kitabı
Mutluluğu yürek ferahlığı olarak değil, aklın tatmini olarak gören, aklına uymayan tutum, davranış ve sözlere karşı lafını esirgemeyen bir akıl adamı.
Yüzlerce yıllık karanlıktan sonra dünyamızı aydınlatanların; resim ve heykel yaparken tıpla, anatomiyle ilgilenen, köprüler tasarlayan, yazan, çizen, düşünen Rönesans adamlarının bu çağdaki ve bu topraklardaki bir tezahürü. “İnsan, toplumun yarattığı her şeye; sanata, düşünce ürünlerine ilgili olmalıdır. Dünyaya merakla bakmalı ve heyecanlanmalıdır” diyerek mimarlıktan tarihe, felsefeden edebiyata birçok alana ilgi, merak ve heyecan duyan, kendini belli bir konuyla sınırlamayıp farklı dallarda eserler veren bir bilgi adamı.
Ama aynı zamanda bahçesinde domates yetiştiren, kendisine tanınan zengin olanakları reddederek memleketinde yaşamayı seçen ve toplumsal mutluluğu sevgide arayan bir gönül adamı:
“Dünyada insanlar var, gönüller var. Bu gönüller, kalabalıkta bazı insanlarda ışıldar. Dünyayı aydınlatan onlardır. İnsan ne kadar bilgili ve akıllı olsa da kinden uzak, alçakgönüllü, sevgi dolu bir gönlü olmazsa, huzursuzluk tohumudur. Kişisel mutluluk aklın tatminiyse, toplumsal mutluluk, ışıldayan gönüllerin varlığıdır.”