Bir kırmızı gül. Bekliyor, yeni güne aralayıp perdeyi. Bilse ki
bir kalpten ötekine en kısa yol ayrılık... Biri söylese dinlemez,
yaşayarak öğrenecek.
Ah neyin ne olduğunu daha bilmeyen masum çocuk!
Balkondan seyrettiğin bu şehrin içinde geziniyor kötülük
bu boynuna doladığı atkıdan bile korkar olan şehrin,
cinnet geçiren sokaklarının köşe başlarında
cinayet
ve senin ipi kopmuş bir uçurtmanın peşinden koşan gözlerin
senin henüz ölüm görmemiş gözlerin; sarkma,
düşersin.