Noa birçok şeyden haz alırdı. Mesela…
Arkadaşlarıyla oynamaktan,
Salıncakta sallanırken rüzgârın yüzüne değmesinden,
Buz gibi soğuk gölün içine ayaklarını sokmaktan…
Noa bu anların hepsinde bir kar tanesi gibi hafif hissederdi. Kalbi ve bütün bedeni büyük bir keyifle dolardı. Noa bu hissi bütün bedeninde uçuşan kelebekler gibi hissederdi ve bu hissin rengi sarıydı.
Bir gün Noa’nın başına üzücü bir olay geldi.
Noa’nın bedeninde Sarı gibi iyi hissettirmeyen, içini sıkıştıran bir his oluştu.
Sanki çok ağır bir kirpi Noa’nın kalbine oturmuş, hareket ettikçe batan dikenleri ile Noa’nın kalbine iyice yerleşmişti.
Noa, Kirpi’yi sevmedi ve onu Sarı’yı hissettiği gibi bütün bedeniyle dolu dolu hissetmek istemedi.
Noa, Kirpi ve Sarı’nın hikâyesi.
“Bu küçük kitap, hayat canlarını acıttığı zamanlarda desteğe ihtiyaç duyan küçük insanlarımız için çok nazik ve bilge bir kişisel rehber niteliğinde. Güzel çizimleri ve interaktif yapısıyla onların sıcak kalplerini, içinden geçtikleri üzüntü, korku ve acıya açmaya davet ediyor.
Korktuğun şeyle ya da hissetmek istemediğin şeyle nasıl arkadaş olabilirsin? Üzgün hissettiğin ve bu üzüntüden kurtulmak istediğin zamanlarda ne yapabilirsin?
Çocuğunla beraber bir yere otur ve bu kitabı eline al; Noa’nın hikâyesini okumaya ve keşfetmeye başla.
Bu kitabın birçok çocuğun ve ebeveynin kalbini bulmasını umuyorum. Böylelikle bazen iyileştiremeyecekleri şeylerle nasıl baş edeceklerini anlayabilirler.”
—Eline Snel