Japon Mutfağı; kendi türünde farklı düzeylerde etkili olan benzersiz bir deneyim sunar ve yalnızca damak tadımıza değil, kusursuz güzellikte bir yemek servisi, tabaktaki renk uyumu ve dengeli olarak hazırlanmış garnitürlerle estetik beğenilerimize de hitap eder. Güzel görünüşüyle gözümüze hitap eden mönüler dayanılmaz bir şekilde iştahımızı kabartır.
Güzel bir yemek dediğimizde göze hoş görünen bir yemek anlarız ve güzellik de detaylara dikkat, tabakların ve yemek takımlarının dikkatli bir şekilde seçilmiş ve özenle dizilmiş olması anlamına gelir. Her yemek tabakta kimlik kazanır ve her bir hareket, yemeğin hazırlanışını antik bir ritüele dönüştüren kusursuzluğa erişene kadar tekrarlanır. Nitekim bir Japon gibi yemek, Japon Mutfağı’nın temelini oluşturan Budizm bağlamında dinsel ve felsefi bir kavrayış gerektiren kültürel bir deneyimdir.
Bu kitapta eşsiz lezzetleriyle birlikte Japon kültürü, nezaketi ve inceliğinden örnekler bulacaksınız. Güzellik ve biçimselliğin, Japonya’da geleneksel ve gündelik yaşamın mutfakta bile önde gelen parçası olduğunu da deneyimleyerek öğrenebileceksiniz. Budizmin mutfağın temeline kadar etkilediği bu kültürün doğayla doğrudan ve güçlü ilişkisine de tanıklık edeceksiniz. Batı’da büyük ilgi gören Japon Mutfağı’nın inceliklerle bezeli ürünlerine eşlik eden dünyanın en güzel şarapları da “sushi & sashimi”nin konuları arasında…
Eğer bu konuda uzman bir aşçı olmayı diliyorsanız önünüzde uzun ve zorlu bir yol var demektir. Çünkü Japonya’da en “onurlu” meslekler arasında yer alan Sushi Ustası olmak isteyenler bıçağa bile dokunamadan, temizlik ve bulaşıkla dört yıl boyunca mutfakta ustaları izler. Ve ustalaşma yine zamanla ve tecrübeyle ardından gelir… Eser, denizin varlıklarıyla toprağın sunduklarını inanılmaz bir incelikle biraraya getirilmesinin de öyküsünü içeriyor.