Yaratıcı Yazmanın Hazzı, Gülayşe Koçak’ın hem kendi yazarlık deneyimlerinin hem de yirmi yılı aşan yaratıcı yazma eğitmenliği sırasında gözlemlediklerinin bir ürünü. Gülayşe Koçak tespitlerini sımsıcak bir dille aktarırken, arka planda Türkiye’de yaratıcı metinler üretmenin önündeki kültürel, sosyolojik ve eğitim kaynaklı engellere ışık tutuyor. Yazı hayatına adım atmak isteyenler için de öğrencilerinin bu engelleri aşmalarına, sıradanlığın kalıplarından sıyrılarak daha riskli, cazip ve keşfedilmemiş yollara sapmalarına yardımcı olmak için zamanla geliştirdiği ve yazma atölyelerinde uyguladığı yöntemleri paylaşıyor; bunların arasında sonuç verenleri ve vermeyenleri de somut örneklerle, açıkyüreklilikle değerlendiriyor.
Koçak’a göre yazarlık bir paye olmadığı gibi yetenek işi de değil. Herkes yazar olabilir, yeter ki mükemmeliyet peşinde koşmasın, korkularını aşsın, oturup yazsın. Ödülü ise kişiyi hem kendiyle yüzleştiren ve dönüştüren hem de haz veren bir yaşam biçimine kavuşmak. Tek cümleyle: “Yazarsan yazarsın, yazmazsan yazmayan!”