Zaten ölmüş olan bir köpeği yaralayamazsınız.
Adım Cameron. Her zaman bir kızın ruhunun derinliklerinde boğulmak istediğimi söylemişimdir ama buna yaklaşamadım bile, hatta bir kıza dokunduğum bile söylenemez. Arkadaşım yok. İki ağabeyimin gölgesinde yaşarım. Cameron artık büyümek, başkalarının gölgelerinden uzaklaşmak ve kendi olmak istemektedir. Ağabeyleri ve ona bir ezikmiş gibi davranan insanlar olmasa bu daha kolay gerçekleşebilir elbette. Bir de kızlar var tabii. Özellikle de ağabeyi Rube’un yeni sevgilisi Octavia. Cameron ona sırılsıklam âşık. Fakat Octavia gibi bir kız Cameron gibi birine asla yüz vermez… Yoksa verir mi?
“Sözcüklerin ve Cameron’ın saf deneyimlerinin ardındaki gerçek duygular çok güçlü… Gençler, aile içinde kendini kanıtlamaya ve romantizmin sırrını keşfetmeye çalışan Cameron’la kendilerini özdeşleştirecekler.”
- Booklist
“Zusak’ın ilk aşk masalı, bir çocuğun dünyevi tutkularıyla acılarının karmaşık ve özgün tasvirine dönüşüyor.”
- Publishers Weekly
“Zusak düz yazıyı adeta ehlileştirirmiş gibi kullanırken, ivme ve hızın kontrolünü kaybetmeden Cam’in duygusal değişimlerini bize yansıtıyor.”
- Bulletin